Sayın İlknur Hanım,

9.1.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, lise son sınıftaydım. Matematik hocamız Edip Bey’di. Bir gün bir meseleyi anlattı. Anladınız mı diye sordu. Herkes evet dedi. Ben elimi kaldırdım, hayır hocam ben anlamadım dedim. Hoca ikinci defa anlattı. Yine sordu, aynı durum. Herkes anladım dedi, ben anlamadım dedim. Edip Bey üçüncü defa anlattı. Aynı durum tekerrür etti, ben anlamadım dedim. Onun üzerine sınıfta bir kahkaha koptu. Herkes benim aptallığıma, gerizekalılığıma hükmetti. Eh, serde gençlik var. Birden oturduğum sıradan fırladım. “Hocam” dedim, “benim anlamadığımı hiç kimse anlamamıştır. Şimdi bana gülen arkadaşlarıma soruyorum, varsa kendine güvenen çıksın anlatsın”. Sonra yerime oturdum. Demin bana gülen arkadaşlarımın hepsi mahcubiyetle başlarını önlerine eğdiler, yüzleri kızardı. Onun üzerine hocamız Edip Bey, dedi ki “Anlatttığım meseleyi sizi denemek için ortaya koydum, bu yüksek matematiğe ait çok çetin bir mesele. Ama siz, anlamadığınızı bile anlamadan ukalalık ettiniz, arkadaşınızla alay ettiniz. Sabri size çok güzel bir hayat dersi verdi. Bunu lütfen ömür boyu unutmayın.” Şimdi bir çetin mesele şirkette size yıldırım hızıyla anlatılıyor ve hiç biriniz “Efendim, biz bunu anlamadık, tekrar edin” demiyorsunuz. Kusura bakma yavrum, bu çok yanlış bir düşünce, çok yanlış bir davranış tarzı. Lütfen kendinizi şirketin “köle İsadura’sı” yapmayın. Hakkınızı arayın. O şirketi idare eden kafasız, beyinsiz, kültürsüz, görgüsüz kimselere köle olmayın. Hakkınızı arayın. Diyeceksin ki “Ya beni işimden çıkarırlarsa.” Bu it oğlu itler, bu şerefsizler çıkarırsa çıkarır. Unutmayın ki herkesin rızkını Allah verir. Neden bir ay bir köle gibi bu şerefsiz adamlara hizmet edeceksiniz? Ben olsam kocamın getireceği bir dilim kuru ekmeğe eyvallah der, yine bu alçaklara boyun eğmem. Ne olur yavrum, bu namussuzların dini, imanı, Allah’ı, kitabı paradır. Bu sefil tipler Amerika’nın ortaya koyduğu rezil insan tipleridir. Ben olsam akşam altıda işimi bırakır, çeker giderim. Sonu neye varırsa varır. İşte böyle yavrum. Ben böyleyim, haksızlığa, istismara hiçbir zaman boyun eğmedim. Sonu neye varırsa varır...

Sela, sevgi ve saygı ile..

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :