Sayın “Siyah Gül”,

14.1.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, inanılmaz güzellikteki mailin insanı sarhoş ediyor. O kadar az kelimeyle anlamı bir ömür boyu bitmeyecek kadar zengin olan bir ifade tarzı ister istemez baş döndürüyor. Mailini okurken yine Yunus’u düşündüm. Son aşamada bilge kişi iyilik ve kötülük arasında bir fark görmüyor. Bu bana Yunus’un

“Bir çeşmeden akan su, acı tatlı olmaya”

mısraını hatırlattı. Sevmek mi önce sevilmek mi sözü Yunus’un

“Gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım

Sevelim, sevilelim

Dünya kimseye kalmaz”

mısralarını hatırlattı. Şöyle düşünüyorum: Çiftçi önce toprağa tohumunu atar, sonra mahsulünü bekler. Sevgi, insan gönüllerine ulaşınca sevilmek kendiliğinden gelir. Geçenlerde bir kimse bana sordu: “Sabri Bey” dedi, “çevrende bu kadar sevilmenin sırrı nedir?” Cevap verdim, “Sevgili kardeşim” dedim, “bunun sırrı filan yok. Ben, insanları Allah rızası için seviyorum. Onlar da aynı şekilde mukabele ediyorlar.”

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :