Sayın “Gönül Yolcusu”,

16.1.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, yirmidört saatte yirmi saat çalışıyorum. Her hafta Pazar günleri saat 10:00’da Meltem Televizyonunda, 11:00’da Mesaj Televizyonunda sohbetim var. Her gün internetteki Gönül Sohbetleri sitesine gelen soruları cevaplandırıyorum. Bunun için bazan gece üçe dörde kadar emek veriyorum. Aylık Hak-Ses Dergisi’ne yazı gönderiyorum. Konferanslarım oluyor. Mesela 24 Ocak 2009’da YOYAV Kültür Merkezinde saat 14:00’da bir sohbetim var. Aynı yerde yine saat 14:00’de 14 Şubat 2009’da başka bir konferansım var. Hergün telefonla yurtiçinden, yurtdışından bir çok telefolar geliyor, sorular soruluyor, onlara cevaplar veriyorum. Bazı kimseler telefonla yetinmiyorlar, özel görüşme istiyorlar. Onlara gidiyorum. Yeni çıkan yayınları günü gününe takip ediyorum. Belli başlı dergileri her aya muntazaman okuyorum. Bütün bunların dışında kalan birkaç saat içinde uyumaya çalışıyorum. O da bana yetiyor. İşte böyle yavrum. Her an arı gibi bir çalışma içindeyim. Allah’a sonsuz şükürler olsun, Cenab-ı Hak zamanımı bereketlendiriyor, bütün bunlara yetişebiliyorum. Bu hayat temposu beni çok mutlu ediyor. Bir cennet hayatı yaşadığıma inanıyorum. İşte böyle yavrum. Önemli olan değil saatlerin, değil dakikaların, saniyelerin bile farkında olabilmek.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :