Sayın Suna Acıöz,

19.1.2009 tarihli mailinizi aldım.

1-) Kıymetli yavrum, herkesden Mevlana’nın olgunluğunu beklemeye hakkımız olabilir mi? O kimse gördüğü bir alçaklığa mukabele etemiş. Bu beşeri bir davranış. Sonra da tövbe etmiş, inşallah piri pak, tertemiz bir insan olur.

2-) Kıymetli yavrum, burada kesinlikle hayır demen lazımdı. O telefonu açan  arkadaşın acaba bir firavun yetiştirdiğinin farkında mı? Böyle saçma sapan oyunlara verilen paranın içkiye, fuhuşa verilen paradan ne farkı var? O telefonu açan kimse evladına tapan kimselerden hiç farklı değil. Moda diye çocuğunun her kaprisini yerine getiren anneler yarın çocukları tarafından hakaret görmey, tekmelenmeye hatta boğalarının kesilmesine kendilerini şimdiden hazırlasınlar. Nerde playstation varsa içine tüküreyim. Annen de doğruyu söylemiyor. Yılgın, korkak bir psikoloji içinde. Kesinlikle yanlış.  Biz gerekirse doğruları söylemekten ölüm bahasına da olsa korkmayacağız. Şimdi bu playstation rezalti için birçok kimse bana sövecek. Bunu biliyorum. Ama rezil adamların çıkarttıkları rezil oyunlara aptalca, eşekce koşmanın da bir marifet olmadığını söylemeye mecburum. Durum böyle yavrum. Senin arkadaşına telefon edip böyle pis bir işe alet olamayacağını söylemen gerekirdi. Onu uyarman gerekirdi. Günümüzde ne yazık ki aileler resmen çocuklarına tapıyorlar. Onların bir dediklerini iki etmiyorlar. Evde üç eşit yemek varken o küçük firavunların şımarıklığına boyun eğip telefonla pis, iğrenç şeyleri ısmarlıyorlar. Ne diyeyim yavrum, Allah akıl, fikir versin, isteyen de bana doya doya küfretsin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :