Sayın İlknur Hanım,
21.1.2009 tarihli mailinizi aldım.
Mailinizdeki belirttiğiniz “çok iyi, dürüst, iyiniyetli bir insan ve hiç bir dini seçmemiş ancak tüm peygamberlere ve bizim kitabımıza da inandığını söyleyen” kimse sadece lafta vardır. Gerçekte yoktur. İnançsız bir insan değer yargıları teşekkül etmemiş zavallı bir kimsedir. İnanan bir insanla böyle bir kimsenin çocuğu olduğu zaman bu çocuğun terbiyesi nasıl olacak? Terbiye demek ölçü demektir, kriter demektir. Eğriyi doğrudan ayıran, güzeli çirkinden ayıran ince nüanslar demektir. İşte burada o şahıs mecburi olarak kendi nefsaniyetinden gelen yönelişlere bağlı kalacak ve çocuğunu da öyle yetiştirmek isteyecektir. İşte böyle yavrum. Bu senin söylediğin laf sadec edebiyattır. Ne yazık ki aydın geçinen birçok kimse bu palavralarla kendini kandırıyor ve o çocuk da dejenere oluyor. Lütfen itiraz etmeyin, örnek gösterin. Ben palavradan hiç hoşlanmam. Yedi milyar içinde bir örnek gösterin. İşte böyle yavrum.
Bu konu üzerinde daha etraflı, daha objektif düşünmeni isterim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İnançsız bir insanın sağlam bir şahsiyeti yoktur Yazan İlknur
Cvp: İnançsız bir insanın sağlam bir şahsiyeti yoktur Yazan Sabri Tandoğan