Sayın Yunus Bey,
3.2.2009 tarihli mailinizi aldım.
Sevgili yavrum, önce kafa karışıklığının gitmesi lazım. Kafa karmakarışık olursa sabah kadar tesbih çeksen ne yazar? Yapılacak olan şudur: önce mrşid aramak sevdasından vazgeç. Kainatın ezelden ve ebede kadar bir tek mürşidi var: O da Resulullah Efendimiz. Mürşid aranmaz, mürşid müridini arar. Şems, Şam’dan kalktı, Konya’ya geldi, Mevlan’yı irşad için. Önemli olan o mürşidin geleceği ruh zeminini hazırlamak. Muntazam ibadetlerini yap, imkan nispetinde namaz dışında da abdestli ol, abdest alacak zaman ve mekan bulamadığın zaman teyemmüm et. Sıkıldığın zamanlar altı ciltlik “Gönül Sohbetleri’ni oku. İstediğin zaman bana telefon açabilirsin. Benim telefonum yedi milyar insana açık. İstediğin soruyu sansür etmeden sorabilirsin. imkan nispetinde günlük hayatında Peygamber Efendimizin “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadis-i Şerifini iş hayatında, aile hayatında ve toplum hayatında uygula. Paranı dikkatli harca. Ölüm bahasına da olsa katiyyen borç yapma. Brçlu insan haysiyetini kaybeder. Yerine göre kuru ekmek ye, yerine göre aç yat ama borç yapma. Davos’taki toplantıda başbakanın omuzuna elini koyan orospu çocuğu biz borçlu olmasak bunu yapabilir miydi? Vallahi de yapanmazdı, billahi de yapamazdı. Hayat böyle yavrum. Sen, borçlu olursan itibarını kaybedersin. Aman dikkatli ol. Olur olmaz insanla arkadaşlık yapma. Fransızlar der ki “Arkadaşının kim olduğunu söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim”.
Söyleyecekleri şimdilik bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :