Selamun Aleyküm,
İmam Rabbani Hazretleri,Mektubat adlı eserinde bizlere ibretlik bir olayı şöyle naklediyor:
"Büyüklerden biri şeytanı bomboş vaziyette otururken görmüş. Senin işin gücün yok mu? İnsanları yoldan çıkarmaktan vaz mı geçtin ? diye sormuş. Şeytan şöyle cevap vermiş:
"Bu zamanın alimleri işimde bana çok büyük destek sağladılar. Benim yerime insanları saptırma işini onlar üstlendiler. Böylece ben de oturuyorum."
Şeytanın bu cevabını okuyunca düşündüm de, asırlar önce bu sözü söyleyen şeytan, herhalde şimdilerde insanları saptırma işinden tamamen el etek çekmiş, belki de emekliye ayrılmıştır.
Şimdilerde bakıyoruz, ortalık din aliminden geçilmiyor. Yeni fikirler, yeni içtihatlar gırla gidiyor. Bir Hoca, cennete girmek için Muhammeden Resulullah demeye gerek yoktur diyor. Kimisi sadece Kuran'a inanırım diyor. Kimisi Kuran ve Peygamber ne derse ona inanırım ama şeriat hükümleri zamana göre yorumlanmalı diyor. Kimisi mezhebe gerek yok diyor. Kimisi sadece tasavvuf diyor. Diyanet desen ayrı bir alem. Müslümanların bu kadar sorunu var, suya sabuna dokunmadan işi götürüyorlar. Cuma hutbelerinde vermişler ellerine bir kağıt, bir hafta ağaç dikme haftası, bir hafta temizlik haftası, bir hafta güzel ahlak haftası, bir hafta sigaranın zararlarını anlatılıyorlar. Uyumaktan milletin abdesti bozuluyor.
Netice olarak milletin kafası allak bullak, hangisine inanacağını şaşırıyor. Efendim şimdi bu milletin kafasını, şeytan bu kadar karıştırabilir mi? Allah bilir, şeytanın bile kafası karışıyordur.
Hürmetler
Süheyl
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Kış kışlığını, puşt puşluğunu yapar.” Yazan Süheyl
Cvp: “Kış kışlığını, puşt puştluğunu yapar.” Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: “Kış kışlığını, puşt puşluğunu yapar.” Yazan Sabri Tandoğan